Kastamonu Üniversitesi | Geleceğini İnşa Edeceğin Üniversite

Hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. Çerez politikamıza buradan ulaşabilirsiniz. KVKK detayları için KVKK Menümüzü ziyaret edebilirsiniz.

Hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. Çerez politikamıza buradan ulaşabilirsiniz. KVKK detayları için KVKK Menümüzü ziyaret edebilirsiniz.

Hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. Çerez politikamıza buradan ulaşabilirsiniz. KVKK detayları için KVKK Menümüzü ziyaret edebilirsiniz.

Üniversitemiz, Özbekistan Cumhuriyeti Milli Üniversitesi, Taşkent Maliye Enstitüsü, Özbekistan Cumhuriyeti Emir Timur Vakfı ve Özbekistan İslam Medeniyeti Merkezi tarafından müşterek tertip edilen ‘1. Milletlerarası Türkiye-Özbekistan Münasebetleri Sempozyumu’nun açılış merasimi 08 Kasım 2018 tarihinde Bilgehan Bilgili Merkez Kütüphanesinde yapıldı.

Açılış merasimine 22. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Rektörümüz Prof. Dr. Seyit Aydın ve eşi Selma Aydın, Özbekistan Milli Üniversitesi Rektör Vekili Abduvokhap Umarov, Özbekistan Emir Timur Vakfı Başkanı Dr. Hurşid Fayziev, Özbekistan Bağımsız Yazılı Kitle İletişim Araçlarını ve Haber Ajanslarını Destekleme ve Geliştirme Kamu Fonu Başkanı Said Abdulaziz Yusupov, akademisyenlerimiz, katılımcılar ve talebelerimiz iştirak etti.

Sanatçı İsmet Keten eserlerinden oluşan Tuğra Sergisi’nin açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Türkiye ve Özbekistan marşlarının okunmasıyla başlayan merasimin açılış konuşmasını yapan Fen-Edebiyat Fakültemizin Dekanı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, “Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü tarafından 7 Mart 2018’de Türkiye-Özbekistan Ortak Tarih ve Müfredat Çalıştayı sonucunda 2 ülke arasındaki münasebetleri ele alınarak Türkiye ve Özbekistan’da milletlerarası sempozyum düzenlendi. Bu çerçevede Özbekistan Cumhuriyeti Emir Timur Vakfı ve Özbekistan Milli Üniversitesi ile Kastamonu Üniversitesi arasında ilmi işbirliği imzalandı. Sempozyumun 2 kardeş ülke arasında ortak tarih bilincinin oluşturulması yönünde ileriye doğru atılmış önemli bir adım olacağını ve münasebetlerimizin daha da gelişeceğine inanıyoruz. Türkiye ve Özbekistan arasında tarihi, edebi, iktisadi, sosyal ve kültürel konular ele alınacaktır. Yüzden fazla bilim insanının katılımcı olduğu sempozyumda 79 bildiri sunulacaktır” dedi.

Özbekistan Milli Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Abduvokhab Umarov; “İki devlet arasında kültürel etkileşimin hala devam ettiğini biz görmekteyiz. Günümüzde devam eden ilişkilerin daha da güçlenmesi ve iki devlet başkanlarının bu görüşmeleri sonucunda bundan sonraki ilişkilerimiz daha da derinleşecektir, daha da güçlenecektir. Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özbekistan’a teşrifleri sonunda iki devlet arasında ki münasebetlerin yüksek derecede olmadığını bildirmişlerdi. Sayın Cumhurbaşkanımız Şevket Mirzoyev’in yüzyıllar boyunca devam eden ilişkilerimizi bazı zamanlarda sekteye uğradığını son zamanlarda ise daha da güçleneceğini söylemişlerdi. İki devlet arasında her türlü ilişkinin sağlandığını görmek bizi mutlu ediyor. Türkiye ile Özbekistan her zaman ilişkilerde bulunan, eğitim sahasında âlimler yetiştiren yüksek derecede merkezler olduğunu söylemek gerekiyor. Son günler aramızda devam eden bu ilmi neticeler sonucunda çok güzel seviyelere çıkmaya başladı. Özbekistan Milli Üniversitesi adına söylüyorum; İlim, irfan ve kültür seviyelerinin gelişmesi için elimizden gelen çalışmaları yapacağız ve bugün onun için buradayız. Burada olduğumuz için çok mutluyuz. İki devlet arasında ki gelişmeleri daha da geliştirmek için buradayız. Bundan sonra ki gelişmelerde de Özbekistan’da da güçlendirmeye çalışacağız.” dedi.

Özbekistan Emir Timur Vakfı Başkanı Dr. Hurşid Fayziev konuşmalarında; “Öncelikle Türkiye-Özbekistan Münasebetleri için bizi Türkiye’ye davet eden Rektör Prof. Dr.Seyit Aydın’a teşekkür ederiz. Biz biliyoruz ki bunlar içerisinde Türk Devletleri arasında içtimai, siyasi, iktisadi, kültürel ve ilim faaliyetleri konusunda gelişmeler olmuştur. Son zamanlarda Özbekistan Cumhurbaşkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı arasında ki münasebetleri arasında daha da yüksek seviyeye çıkması ve bu ilişkilerin eğitim, irfan, siyasi ve kültürel gelişmeler olarak ortaya çıkmaya başladı. Mart ayında Özbekistan Emir Timur Vakfı ile Kastamonu Üniversitesi arasında bir anlaşma imzalandı ve bu anlaşmayla iki devlet arasında eğitim ve kültürel alanda birkaç anlaşmaya imza attık. Geçmiş zamanda Özbekistan Emir Timur Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nozim Habibullayev ve Rektör Prof. Dr. Seyit Aydın arasında imzalanan anlaşma neticesinde Türkiye-Özbekistan Münasebetleri programı teşkil edilmiştir. Bu konferans iki devletinde her türlü münasebetlerini geliştirmesine destekte bulunacaktır. Bunun gibi konferanslar iki devlet arasında ki ilişkileri daha da güçlendirecektir. Akademisyenler arasında ki eğitim seviyesinin düzenlenmesine daha da destek olacaktır.” dedi.

Özbekistan-Türkiye arasındaki ilişkilerin son 2 yılda geliştiğini söyleyen Rektörümüz Prof. Dr. Seyit Aydın; “Özbekistan-Türkiye arasında kısa bir intihaya uğrayan Türkiye-Özbekistan münasebetleri Cumhurbaşkanımız Muhterem Recep Tayyip Erdoğan’ın teşebbüsleri ve Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirziyoyev ile idarecilerinin çok iyi niyetleri sayesinde yeniden hızlı bir şekilde gelişiyor. Bizde 2018 yılı başından itibaren Özbekistan’da ki akademik kuruluşlarımızla ve diğer kuruluşlarımızla irtibatı başlattık. İlk anlaşmalarımızı ve çalışmalarımızı başlattık. Mart ayında Emir Timur Vakfı ile bir ortak müfredat çalıştayı yaptık. Bugünde 1. Milletlerarası Türkiye-Özbekistan Münasebetleri Sempozyumumuzu icra etmeye başlıyoruz. 2’ncisi de inşallah Taşkent’te yapacağız. Şeyh Şaban-ı Veli Sempozyumu’nu da Özbekistan’da yapma planımız var. Biz bu manada söylenmesi gerekenleri zaten dinledik Özbekistan gelen gençlerimize şunları söylemek istiyorum; Özbekistan’dan gelen 50 tane vatandaşımıza seslenmek istiyoruz. Mekke’de, Medine’de Resulullah’a komşu yaşayan 30 bin tane kardeşiniz var. Bunların tamamı Afgan mücahitlerin çocukları. Ama bunlar vatansız olduğu için mesut değiller. Biz atalarımız sayesinde vatansızlığın acısını görmedik, yaşamadık ama siz ve sizin atalarınız yaşadılar, gördüler. Vatanınızın, devletinizin, bayrağınızın kıymetini bilin. Biz sizi bunun için burada yetiştiriyoruz ve memleketinize hizmet etmek için gönderiyoruz.” diye konuştu.

“Kadim bir şehir Kastamonu” diyen Belediye Başkanı Tahsin Babaş, “ Varlığı milattan önceye kadar ilerliyor. Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak ilan edildi. Bizim için büyük bir onur kaynağıydı. Bu kapsamda başta Cumhurbaşkanımıza ve Kültür Bakanlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Açılış törenimizde çok güzel olmuştu. Bu vesileyle Türk Dünyası ile münasebetlerimiz hızla devam ediyor. Kırgızistan’ın Narın kentine çok güzel bir proje hazırladık. Onu da önümüzdeki günlerde yapmaya başlayacağız. Çok değişik ülkelerde birbirimizle münasebetleri arttırmak için hem yerel yönetimler olarak, hem siyaset olarak bunları benimsiyoruz. Eminim ki çok güzel çalışmalar olacak. Hem kültürel alanda hem de ticaret alanında faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz sürece Türk Dünyası’nın belirginliği dünyada etkin bir hale gelecektir” dedi.

22. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ise: “Kastamonu’ya tekrar gelmek, Üniversite’yi ziyaret etmek ve Özbekistan ile ilgili yapılan toplantıya katılmak benim için mutluluk oldu. Semerkant’tan döneli 2 gün oldu. Ayağımın tozuyla hem konferans dinlemek hem de intibalarımı anlatmak istedim. Bu fırsatı veren Rektörümüze bizleri davet eden Üniversitemizin bütün akademik kadrosuna ve çok sevgili öğrencilerine teşekkür ediyorum. Özbekistan ziyaretimde şunu gördüm. Türkçe ’ye en yakın dil Özbek dili ve lehçesidir. Özbekistan’dan gelen misafirleri daha önce karşıladım ancak ben Özbekistan’ı daha önce ziyaret edememiştim. Ben parlamento başkanı iken Kırgızistan'a, Moğolistan'a ve daha birçok yere gidiyordum. Özbekistan'ı davet etmeme rağmen boyunlarını bükerek gelememişlerdi. 'Siz davet edin ben geleyim.' dedim. Ona da cesaret edemediler. Kerimov, Türkiye ile ilişkileri sıfıra indirdi. Kerimov'un vefatının ardından Şevket Mirza, Türkiye ile Özbekistan arasında muhteşem bir sayfa açtı. Önce 'Biz Müslümanız, Türk'üz' dedi. Türkiye ile kim iş birliği yapmak isterse ona kimsenin karşı çıkmamasını ilan etti. O geldi, bizim Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan gitti. Şu anda en üst seviyede ilişki içindeyiz. Allah Şevket Mirzoyev’den razı olsun. Özbekistan’a çok büyük hayranlık ve özlem içindeydim. Çünkü; İslam medeniyetinin ilk kuruluş döneminin en güzel örnekleri oradadır. Kütüp-i Sitte’nin baş kitaplarından olan Sahih-i Buhari’nin yazarı İmam Buhari Hazretlerini kim ziyaret etmek istemez ki. Özbekistan’a gitmeden önce Ankara’da yine bir tevafuk oldu. Türk Dünyası Parlamenter Vakfı’nın öncülüğünde Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve akademisyenlerimizin katıldığı İmam Maturidi Çalıştayı yapıldı. İtikatta imamımız İmam maturididir. İmam Maturidi nerede Özbekistan’da onu da ziyaret etmek kim arzu etmez. Şah Bahaeddin Nakşibendi hazretlerini kim ziyaret etmek istemez. Emir Timur, büyük bir devlet adamıdır, iyi bir Müslümandır ve çok güçlü bir Türk evladıdır. Emir Timur medeniyetini görmek isteyen Özbekistan’a gitsin. Âlimlere verdiği değeri orada görmek mümkündür. Kabrinin başucunda hocasının kabri vardır. Uluğ Bey Rasathanesi bunu Özbekistan’dan başka bir yerde göremezsiniz. Rasathanesi orada yaptığı çalışmalar oradadır. Avrupa gelmiş araştırmış, dünya gelmiş araştırmış biz habersiz kalmışız. Bir tek övüncümüz var 1997’de Özbekistan’ı ilk tanıyan devlet biziz. Bu da büyük bir şereftir. Geçmiş dış politikamızda büyük yanlışlar işlediğimizi de biliyoruz. Cezayir’in bağımsızlığını kabul etmeyen ama İsrail’in bağımsızlığını da, devlet oluşunu da ilk kabul eden ülke olmanın ayıbını yıllarca taşımış. Rahmetli Özal Cezayir’e gittiğinde bu özrü dilemiş ve Cezayirlilerin gönlünü almıştır. Elbette Özbekistan’ın bağımsızlığı bizim bağımsızlığımız kadar önemliydi. İlişkilerimiz belli zaman kısmında kesilmiş olsa da bugün hamd olsun ki çok büyük bir hızla gelişiyor. Biz bu Dünya’yı ve bu tarihi çok daha iyi anlamak zorundayız. Bizim ilişkilerimiz ticari ilişkiler babında 1 Milyon doların üzerinde Özbekistan Dünya’da ki en büyük 4 altın üreticisinden biri ama işleyemiyor. Kömür, pamuk ve pamuk ipliği kendi kaynakları içerisinde ama pamuk var sanayi yok. Bizim oraya mamul madde satışımız var. Onlarında bize bakır ve alaşımları ile biraz petrol ve doğalgaz alımı var. Ülke kendi kendine yetecek duruma gelebilir ancak kişisi fazla Türkiye oraya yapacağı yatırımlara ihtiyaçları var. Yatırım yapanlarımız olmuş ama onlarda genelde tekstil, otelcilik ve hizmet üzerine ama şükür ki 50 Bin kişiye istihdam sağlamış durumdalar. Bunun daha da artması lazımdır. Özbekistan’da okuyan öğrencilerimiz var ama sanıyorum Türkiye’de okuyan öğrencilerimiz daha fazladır.“ dedi.

Özbekistan'ın Nasrettin Hoca'yı sahiplendiğini söyleyen Arınç, "Özbekistan'da Türk dünyasının çok sevdiği bir insanla karşılaştık. O da Nasrettin Hoca'ydı. Özbekler 'Nasrettin Hoca bizimdir.' diyorlar. 'Sizde 1500 Nasrettin Hoca fıkrası varsa bizde 3 bin tane.' diyorlar. Anlat deyince anlatıyorlar. Orada da merkebe binmiş Nasrettin Hoca heykeli var. Ama orada ters binmemiş, düz binmiş. Orada Timur'la ilgili hikâyeleri anlatılıyor. Timur deyip geçmeyin. Araştırmalarım sırasında öğrendim; Tüzükatı Timur diye Timur kanunları var. Öğrencilerimizde lütfen araştırsın. Bize de bu kelime oradan geliyor. Böyle bir coğrafyada bizim tekrar ilimle, dostlukla ve inanç beraberliği ile yapamayacağımız şeyler yok. Tarihten alacak çok derslerimiz var o dersleri de inşallah hep beraber göreceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da Özbekistan’a ilişkin düşüncelerini ilişkileri güçlendirmek adına attığı adımları ve ona olunan hayranlığı orada izlemek çok mümkün en son ziyaretimde bir Arap medresesinde ziyaretimizi yaparken burada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ithafen Amenerrasulü bize okudular. " dedi.

Kastamonu’nun Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmesinin nedeni olduğunu söyleyen Arınç, “Bu kararı alan tüm konsey üyelerimize teşekkür etmemiz lazım. Kastamonu, Türkiye Cumhuriyeti, coğrafyası içinde çok özel bir şehirdir.  Tarih ve kültür vardır. Aynı zamanda evliyalar şehridir. Semerkant’tan ve Buhara’dan farkı yoktur. Milli Mücadele hareketlerinin en güçlü dinamiklerinden birisidir. Kastamonu’ya gelirken tekrar baktım. Merhum Mehmet Akif Ersoy Kasım 1920’de İnebolu üzerinden Kastamonu’ya gelerek vaaz, nasihatte bulunmuştur. İnebolu’dan,  Abana’dan diğer yerlere Şehit Şerife Bacı’dan tüm kahramanlarımıza kadar Milli Mücadele’nin harekât noktası, atlı, atsız kahramanlarıyla birlikte Kastamonu’dur. Anadolu’nun en güzel şehirlerinden birisidir. Hamdolsun şimdi yolları da gayet iyidir. Eskiden ulaşım sorunu vardı. İstanbul’da işleyen hava alanımız var. Kastamonu örnek şehirlerimizden birisidir. Kastamonu Üniversitesi ’de bu sempozyuma ev sahipliği yapması ayrıca bir onurdur.  Sayın Rektörümüzü ve değerli eşini, tüm öğretim üyelerimizi, sempozyumun açılışını büyük bir ilgili ile takip eden gençlerimizi tebrik ediyorum. 13 fakültesi olan 2006’dan bu yana 30 bin öğrenciye kavuşmuş olan tüm bölümleriyle ve yeni açılacak Tıp Fakültesi’yle örnek üniversite olan Kastamonu Üniversitesi’nde emek verenlere teşekkür ediyorum. Valisinden, toplantımızda hazır bulunan değerli belediye başkanımız, tüm siyasetçilerimiz Kastamonu Üniversitesi’ne destek veriyorlar. Güzel bir kampüs yapılmış onlara teşekkür ederiz. Öğrencilerimiz, misafir öğrencilerimiz ve Anadolu’nun genç evlatlarına hayatlarında başarılar diliyorum. Sempozyumumuz başarılı sonuçlar versin” ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmalarının ardından Rektörümüz Prof. Dr. Seyit Aydın tarafından 22. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a hediyeleri takdim edildi.

Hediye takdiminin ardından sempozyumun açılış oturumuna geçildi. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Mehmet Şahingöz’ün yaptığı birinci oturumda Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu, Büyük Turan Hükümdarı Emir Timur'un Candaroğlu İsfendiyar Bey ile Münasebetleri, Prof. Dr. Khurshida Yunusova O’zabekistaonda Amalga Oshirilgan “Paxta Ishi” Qatag’onlari Haqida Ba’zi Mulohazalar, Prof. Dr. Orhan Kavuncu, Türkiye'deki Türkistanlılar, Prof. Dr. Zilola Khudaybergenova, Özbekistan’ın Bağımsızlığı Döneminde Türkçe Uzmanları Yetiştirme Sistemi Tarihi Ve Gelişimi, Prof. Dr. Seyfettin Erşahin, Sovyet Döneminde Türkiye-Özbekistan Resmi Dini İlişkiler adlı sunumlarını yaptı. Sunumların ardından katılımcılara belgeleri takdim edildi.

Program sonunda 22. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Rektörümüz Prof. Dr. Seyit Aydın’ı makamında ziyaret etti ve Üniversitemiz şeref defterini imzaladı.

 

Hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. Çerez politikamıza buradan ulaşabilirsiniz. KVKK detayları için KVKK Menümüzü ziyaret edebilirsiniz.